BİYOELEKTRONİK
Projeler
Ulusal Marker Kontrol Cihazları ve Denetim Sistemi Projesi
Biyoelektronik Sistemler Laboratuvarı olarak, Ulusal Marker Kontrol Cihazları ve Denetim Sistemi Projesi üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Proje doğrultusunda sistem; kayıt dışı üretim ve kaçakçılıkla elde edilen akaryakıtların petrol piyasasında dağıtılmasını önlemek, yakıt pazarının mümkün olan en üst seviyede denetimini sağlamak ve vergi gelirlerini artırmak için geliştirilip üretilmektedir. Proje kapsamında geliştirilen Ulusal Marker Kontrol ve Denetim Sistemi aşağıda belirtilen üç bölümden oluşmaktadır:
- Ulusal Marker Saha Kontrol Cihazları (MarkerXP+): Ülke içerisinde dağıtımı yapılan tüm akaryakıtların saha denetimlerinde kullanılan bu cihazlar, Ulusal Marker’ı tespit etmekte ve konsantrasyon ölçümünü gerçekleştirmektedir.
- Ulusal Marker Konsantrasyon Ölçüm Cihazları (MarkerK+): Akaryakıt dağıtım şirketlerinin laboratuvarlarında kullanılan bu cihazlar, akaryakıtlardaki Ulusal Marker’ın konsantrasyon ölçümünü yapmaktadır.
- Veri Toplama Merkezi (UMOS): Proje kapsamında oluşturulan bu merkez, elde edilen verilerin toplanması, analizi ve depolanmasını sağlamaktadır.
Ulusal Marker Kontrol Cihazları ve Denetim Sistemi, 2007 yılından bu yana Polis, Jandarma, Sahil Güvenlik, Gümrük Müsteşarlığı ve Sanayi Teknoloji Bakanlığı gibi kurumlar tarafından aktif olarak kullanılmaktadır. Sistem, rafinerilerde, akaryakıt istasyonlarında, taşıma tankerlerinde ve depolama sahalarında gerçekleştirilen akaryakıt denetimlerinde önemli bir rol oynamaktadır.
Ulusal Marker Kontrol Cihazları ve Denetim Sistemi, akaryakıt firmalarının satmakta oldukları akaryakıtları tanıyabilmeleri, istasyonlarını denetleyebilmeleri ve hizmet kalitelerini artırabilmeleri için geliştirilip üretilmektedir. Biyoelektronik Sistemler Laboratuvarı olarak, Ulusal Marker Kontrol Cihazları ve Denetim Sistemi Projesi’nin başarıyla sürdürülmesi ve geliştirilmesi için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz.
FORDEX Yeni Nesil Doküman İnceleme Projesi
FORDEX Yeni Nesil Doküman İnceleme Projesi, adli belge incelemesi yapan uzmanların kapasitelerini artırmak amacıyla donanım ve yazılım modüllerinden oluşan bir sistem geliştirme projesidir. Bu proje, TÜBİTAK BİLGEM tarafından 2005 yılında satışa sunulan ve 58 adet satışı gerçekleştirilen ilk doküman inceleme cihazı (FORENSIC XP) üzerine inşa edilmiştir. Yeni Nesil Doküman İnceleme cihazı, gelişen ihtiyaçları karşılamak ve daha ileri özellikler sunmak amacıyla geliştirilmiştir.
Proje kapsamında geliştirilen Yeni Nesil Doküman İnceleme cihazı, hiperspektral analiz yazılımı ve spektrometre aygıtıyla donatılmıştır. Bu sayede hiperspektrum tekniği kullanılarak görüntü ve spektrum bilgisi elde edilmekte ve görüntü üzerindeki herhangi bir noktanın yansıma, geçirgenlik ve floresans spektrumunun detayları makro ve mikro düzeyde gösterilebilmektedir. Cihazın hiperspektrum yöntemi, güçlü opto-elektronik elemanlarının yeni bir tasarımla bir araya getirilmesiyle mikroskopik yapıdaki küçük farklılıkları dahi tespit etme imkânı sağlamaktadır.
FORDEX Yeni Nesil Doküman İnceleme Projesi kapsamında geliştirilen FORENSIC (Yeni Nesil Doküman İnceleme Sistemleri), çağdaş hiperspektral görüntüleme teknolojisini kullanarak belge inceleme amacıyla geliştirilmiştir. Bu cihaz, para, çek, senet, pasaport gibi belgelerdeki sahtecilikleri tespit etmeye yardımcı olan güncel bilimsel yöntemleri içermektedir. Cihaz aracılığıyla mürekkep analiz yöntemi kullanılarak farklılıkların ve aykırı bölgelerin tespiti, görünümleri aynı ancak kimyaları farklı olan mürekkeplerin tespiti için hiperspektral analiz prosedürü, gizlenmiş veya silinmiş bilgilerin ortaya çıkarılması ve benzeri işlemler gerçekleştirilebilmektedir.
Ayrıca, projede fotometrik stereo yöntemiyle geliştirilen 3D yazılımı da yer almaktadır. Bu yazılım, incelenen belgelerin orijinalliklerini tahribatsız bir şekilde değerlendirmek için kullanılmaktadır. Geliştirilen cihazda bulunan diğer özellikler de dikkate alındığında, piyasada bulunan benzer cihazlarda bulunmayan birçok üstün özellik sunulmaktadır.
Biyoaerosol Algılama Cihazı Projesi
Biyoaerosol Algılama Cihazı Projesi; kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer (KBRN) tehditlerin toplumu etkileme potansiyeli ve biyolojik silah tehlikesini artırması nedeniyle yurt savunması açısından önem arz etmektedir. Genetiği değiştirilerek hastalık yapıcı etkisi artırılmış, tespit edilmesi zorlaştırılmış ve yönlendirilmiş mikroorganizmaların geliştirilebilme ihtimali bir kitle imha silahı olarak biyolojik silah tehlikesini büyütmektedir. Bu doğrultuda, Biyoelektronik Sistemler Bölümü tarafından başlatılan proje, optik sensör tabanlı biyoaerosol algılama sistemlerinin geliştirilmesini amaçlamaktadır.
Proje, çeşitli disiplinleri içeren bir çalışmayı kapsamakta olup kısa vadede şunları hedeflemektedir:
- Sivil halkın güvenliği için biyolojik tehlike oluşturabilecek aerosollerin tespitini sağlamak amacıyla medikal, gıda ve çevre ile ilişkili tespit cihazlarının geliştirilmesi. Biyoaerosollerin insan sağlığı, tarım ve hayvancılık üzerinde doğrudan etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle, Halk Sağlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve toplu alanlarda hizmet veren diğer kurumlar, projenin paydaşları arasında yer almaktadır.
- Askerî alanda KBRN araçlarında kullanılabilecek optik sensör tabanlı biyoaerosol tespit cihazlarının geliştirilmesi. Bu çalışmaların aynı zamanda Savunma Sanayii Başkanlığı’nın KBRN ve diğer ihtiyaçlarına yönelik diğer cihazlara altyapı oluşturabileceği öngörülmektedir. Projenin bu alandaki paydaşları arasında Milli Savunma Bakanlığı Ar-Ge, Türk Silahlı Kuvvetleri KBRN Okulu, Sağlık Bakanlığı ve AFAD yer almaktadır.
Son yıllarda coğrafyamızda görülen şüpheli olaylar, genetiği değiştirilmiş hastalık yapıcı etkisi artırılmış biyolojik ajanların tespitini daha da kritik hale getirmiştir. COVID-19 salgınıyla birlikte hastalığın doğal kaynaklı mı yoksa laboratuvar üretimi bir biyolojik silah mı olduğu tartışmaları devam etmektedir. Bu durumlar, biyolojik harp tartışmalarının merkezine yerleşmiştir.
Kimyasal ve biyolojik harp maddelerinin laboratuvar ortamında sürekli değişen yapıda tehditler oluşturması, tespit sistemlerinin milli olmasını zorunlu kılmaktadır. Aksi takdirde, cihaz, kütüphanesinde bulunmayan bir tehdidi tanıyamayacak ve önemli bir güvenlik açığına neden olabilecektir.
Proje, TÜBİTAK BİLGEM tarafından daha önce geliştirilen prototip cihaz üzerinden yeni ihtiyaçlar doğrultusunda kapsamlı Ar-Ge çalışmaları yürütmektedir.